23 Ekim 2010

Trabzonspor Basketbol Takımı

Bu yazıyı 21. yüzyılda bir günde, 23 Ekim 2010 Tofaş maçı sonrasında yazıyorum. Maçın değil de fiziki şartların analizini yapmak istiyorum. Öncelikle belirmek istediğim şey şu ki kulübün adı Trabzonspor olduğu için bu aşağıdaki yazı yazılmıştır. Çemişgezekspor olsaydı daha farklı değerlendirilebilirdi ama değil.

Bir maça gitmeye karar verdikten sonra yapmanız gereken şey bu maç için bilet almaktır. Kulübün adı Trabzonspor olduğu için bunu Biletix'ten ya da Tsclub'lardan yapabileceğinizi düşünüyorsunuz değil mi? Maalesef öyle değil. Peki biletlerin birkaç gün önceden satışa çıkacağını düşünüyorsunuz değil mi? Maalesef öyle de değil. Maçtan 1 (bir) saat önce satışa çıkacak hali yok değil mi? Maalesef öyle. Peki bu bilgiyi yetkili birinden duymuş olduğumu varsayıyorsunuz değil mi? Maalesef orda temizlikten sorumlu bir görevliden öğreniyorsunuz. İnsanların hiçbir sıra olmadan ezilme tehlikesi geçirmek pahasına bilet kuyruğuna(?) girmesiyle maç serüveni başladı. İnsanlar sırada beklerken, yan tarafta köfte ekmeğini yiyen oranın kolluk kuvveti amirine salon görevlisi tarafından sorulan "bilet satışına başlayalım mı?" sorusuna cevap olarak "ben geliyorum" dedikten sonra 15 dakikalık geçen süreç, akabinde diğer kapıdan tanıdıkların bilet alınması için sokulması ve sabrı zorlanan vatandaşın hakkını birlikte "yeter artık" sloganını atmasıyla bilet karmaşasına girildi. Şöyle sahneler vardı bilet karmaşasında pardon kuyruğunda(?);


Peki bu kalabalığa salonlarda her zaman olmalarını istediğimiz kadınlarımız girdi mi? Cevabı fotoğrafın sağ kısmında;

Bu hengameden kurtulanları bir sürpriz daha bekliyordu giriş kısmında;


Uzun süren çabalardan sonra içeri girenleri artık bir sürprizin beklemediğini düşünüyor insan değil mi? Yine şaşırtıcı şeyler oldu. İnsanlar tribünün orta kısmına yönlendiği zaman ordaki görevlilerin "burası ayırtıldı" şeklinde çıkışlarına şahit oldu. Ne demek burası ayırtıldı? İnsanlar biletlerine baktı fakat orda numara yazmadığını görünce daha da şaşırdı. Sonradan anlaşıldı ki Trabzonspor Futbol Takımı'nın kayıp yıllarında, kayıp yöneticileri tarafından yapılan uygulamanın aynısı yapılıyordu. Tribünün ortasına, insanların seyir zevklerinin tam içine taraftar gruplarını yerleştirmek. Tabi olarak buna tepki gösteren insanlar oldu;



İnsanların maçı izlemek adına vermiş oldukları bu haklı tepki karşısında oranın sorumluları ne yaptı peki? Trabzonspor Basketbol Takımı'nın, Trabzon'da oynadığı bütün maçları takip edip tribünlerde en küçük olayın olmadığına bizzat şahit olan beni şaşırtan bir olay; polisin çağrılması;


İnsanlar biletlerini alıp, takımlarına destek vermek için gittikleri bir yerde, "polis zoruyla" oturtulmadı, hemen belirteyim polisler de durumun saçmalığını anlamış olsalar gerek fazla durmadılar orda o şekilde. Taraftar grupları biletlerini satın alarak maçlara tabi ki gelmeli - dışarda bedava bilet dağıtıldığı duyumları konuşuldu salonda bu maçta -, hatta sabit bir yerleri de olabilir ama basketbol maçları salonda oynanıyor sesin gitmemesi gibi bir durum söz konusu değilken bu kadar ortaya oturtulmalarının ne manası var anlamak imkansız. Eğer yönetim etki olsun diye oraya koyduysa taraftarları rakip takım bench'inin hemen arkasına, "böylece yönetimin de hemen yanına" bu grupları yerleştirmek daha iyi olur. Tabi bir de takımın isminin Trabzonspor olduğunu hatırlatmak lazım bu gelen taraftar gruplarına, kendi isimlerini bağırıp durmanın marjinal bir faydasını göremedik çünkü nihai olarak.

Salonda maç saatine kadar çalışma yapılmış yetiştirebilmek için ama bu salonun parkelerinde toz olmasının bir açıklaması olamaz.

Yansımadan dolayı çok belli olmasa da, 3 saniye koridoruna bakıldığı zaman anlaşılabiliyor. Hatta potanın arka tarafında kalan mavi kısımlarda birileri yürüdüğü zaman ayak izi kalıyordu. Buna dikkat edilmesi gerekiyordu çünkü basketbolcuların kaymasına sebep olabilirdi bu tür zemin. Bir de paspas yapması gereken görevlilerin görevlerini yap(a)madıklarını gördük. Trabzonspor ikinci ligde mücadele ederken de bu tür sahneler görmüştük, paspası tutacak gücü olmayan çocukları oraya koymanın mantığı nedir anlamak imkansız. Geçmiş yıllarda paspas yapan hakem görülmüş, eleştirilerden sonra paspas yapmak için uygun kişiler görev almıştı. Sanırım lig atladığımız zaman her şey sıfırlandı yine en başa döndük. Orda bir basketbolcu yerdeki ıslaklıktan dolayı kaysa ve sakatlansa, rotasyonun bu kadar kısıtlı olduğu bir takıma bunun etkisi ne olur sizce?

Şu aşağıdaki görüntü de dikkatimi çekti, kesinlikle bu karedeki kişilerin bir kötü niyeti olduğunu düşünmüyorum, tek amaçları daha iyi bir açıdan kadrajı tutturmak, olayın farkında bile değiller ama orda öylece birkaç dakika durdular. Burda bu arkadaşları uyarması gereken kişiler sanırım o esnada taraftarın nerde oturması gerektiğine kafa patlatıyorlardı.


Saniyeleri geçtim, saliselerin önemli olduğu bir oyun olan basketbolda bu tip konulara dikkat edilmeli. Hücum süresine bakmak saliselik bir olaydır ve hücum eden bir oyuncuyu bundan mahrum bırakmamak gerekir.

Maçın devre arasında salon birden duman altı oldu, evet evet bildiğiniz duman altı. Salonun arkasında bir kısım insan sigara keyfi yapıp bütün salonu bu güzel nimetten(?) yararlandırdı. Kaç tane olduklarını saymadığım güvenlik görevlileri ise -benim gördüğüm kadarıyla- olaya herhangi bir müdahalede bulunmadı.

Bir sonuç kısmı da yazmak lazım ama önce size şunu sorayım; sizce bu maç nerde oynanmış olabilir? Bu kadar organizasyon eksikliğin olduğu bir salon şehrin neresindedir sizce? Cevap vereyim şehrin göbeğinde... Başta yazdığım şeyi tekrar ediyorum, bu takım eğer Çemişgezekspor olsaydı bu olan olayları bir sürü sebepe bağlar bir şekilde ilerde düzelecektir ile bağlardım ama bu takım Trabzonspor. Bu salona insanlar özellikle geçen 2 yılda - Trabzonspor ikinzi ligde mücadele ederken- yoğun bir şekilde geliyordu zaten, insanlar aileleriyle, eşleriyle, dostlarıyla geliyordu - bu maçta maalesef tribünlerde böyle insanlar yoktu- ve bu tür olaylar olmuyordu. Bilgisayar terminolojisiyle bu "reset atmak" nerden çıktı anlamak imkansız. Eğer Trabzonspor'un kurumsal bir kimliği yoksa, yani biz yanlış biliyorsak özür dilerim baştan. Bir şeyin daha iyisini geçmişte yapıp şimdiki zamanda bu yapılan işlerin kötüsünü yapmanın tercümesi gerilemektir. Böyle bir şeyi de kim kabul eder bilmiyorum ama ben kendi adıma kendi bakış açıma göre kabul edemem. Yakın bir zamanda Trabzonspor'un maçlarını şehirden otobüsle ulaşımı olmayan, şehrin Meydan kısmı hariç diğer kısımlarından iki dolmuşla gidilen bir bölgesinde oynayacağını düşünürsek, oraya gidip bu organizasyondan nasiplenecek(!) taraftarlarımıza şimdiden kolaylıklar diliyorum.

Unutmadan söylemiş olayım maçı Trabzonspor kazandı, tabi çok mu önemli siz karar verin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder